24 Ekim, 2007

Kirginim...




Kırgınım...Kırık,dökük,dağılmış belki en fazlasından...Yorgunum...Bıkkın,umarsız,ve hatta suskunum...Kağıda kaleme sığmaz hesaplaşmaların en debdebeli saatlerinde durmuşken beynim;yapamıyorum toplamaları,çarpımlar işaretsiz...Sayılar tek ve sonuçlarlar hep sensiz.. Sana değil aslında benim kırgınlığım;inan bana hesaplarım seninle değil;Benim derdim benimle;benim derdim, ''beni,sen yapan yüreğimle''... Suçlamıyorum seni;''niçin'',''niye'' diye de hiç sormuyorum.Özlüyorsam,ağlıyorsam,alışamıyorsam yokluğuna,biliyorum ki bu benim hatam.Biliyorum ki,zayıflık bende aslında,biliyorum ki bu ayrılık,''beni'' ''sen'' yaptığım gün başladı aslında.Belki de...Belki de bu kadar önlemsiz sevmeyi kabullenemiyorum,yakıştıramıyorum kendime.Hazmedemiyorum belki de... Hayatımı yokluğunun avuçlarının arasına koyup,bir kukla misali verdiysem ipleri eline ve bıraktıysam kendimi,savruluyorsam fırtınalarda,hortumlar savuruyorsa ruhumu ve kalbimi ayrı yerlere,isyanlarım kendime benim.Aşık olmalıydım ben sana.Aşığım çığlıkları atmalıydım;en fazlası bilinmez ama geçiçi zaman süren...Tutkum,saplantım ya da vazgeçilemezim demeliydim.Aşk olmalıydı adın,can olmalıydı belki, ama ''nefesim'' dememeliydim sana...Taşıyamayacağın yükler yükleyip ,altında ezmemeliydim kendimi.En son noktaya,sevgiye hapsedip,kendi ellerimle kazımamalıydım gözüm gürürken,kulağım duyarken içine girdiğim mezarımı... En kolayıydı senden nefret etmek,en basitiydi yaşamı senden önce ve senden sonra haline getirmek.İmkansız değildi yerine birini koyup,başka bir tende,başka bir ruhta,başka bir gülüşte yeniden yeşirmek.Bir silgi alıp elime sana dair herşeyi silmek...Ya da tutup bir kibrit alevine sen yazan defterleri,yakmak...Ve serpmek küllerini dağa,taşa,suya,toprağa... Kabullenemediğim gidişim değil,derdim,benim seni benden gönderemeyişim.Sana ait hiçbir anıya dokundurmuyorsam kimseyi,ellettirmiyorsam adını,acılarımı da olmayan sevinçlerim gibi hapsediyorsam kendimede, ve seni bende esir tutuyorsam,ruhumu inlete inlete direniyorsam sensizliğe,sanma ki,zorum vazgeçilmezliğin değil;kimbilir,belki de benim senden vazgeçmeye cesaret edemeyişim... İlklerimi bıraktım ben sende;sen benim ilk sevdam ve ilk yok oluşumsun ve öğrendim ki ,ilkler asla unutulmuyormuş!!!

Sevme beni...



Ben’li cümleler kurma… yazilarina düsmesin karanligim…
içimdesin kaniyorum… beyaz sayfalarina bulasmasin kirli kanim… sevdim seni…
kendime bile itiraf etmekten korkacak kadar sevdim…
bu yüzdendi senli cümlelerimi en derinime hapsedisim…
bu yüzdendi uzanan elini görmezden gelislerim…
bu yüzdendi "gel" deyislerini duymamazlik edislerim…
Sevdim seni… nedensiz, beklentisiz, gerekçesiz, tanimsiz…
sevdikçe korktum kendimden… sevdikçe uzaklastim senden…
yeni hayaller, yeni düsler kuramayacak kadar yorgunum…
sevme beni, benim bezmisligim degmesin sicacik yüregine…
Sevme beni, korkuyorum… Alisik degilim bana dair yazilar yazilmasina…
Bugüne kadar hep bendim içini döken beyaz sayfalara baskalari adina…
Hep bendim satir satir kanayan…
Simdi senin satir aralarinda kendi adimi hecelemek hiç görmemem gereken
mavi bir düsü animsatmakta… Bu düse dalmak istemiyorum…
Çünkü biliyorum, her düs karabasana dönüsmeye mahkum…
Biliyorum her düs apansiz bir uyanisla son bulmakta…
Bu düse dalmak istemiyorum, bu düsten uyanmak istemedigim için…
Sevme beni, korkuyorum…
Bu ruh, bu yürek alisik degil yaralarinin sarilmaya çalisilmasina…
Ömrümce içimi cam kesikleriyle lime lime edenlere kostum ben…
Benden beni çalip geri vermeyenlere uzandi ellerim yillarca…
Hep bekleyendim, hiç olmadi bekleyenim…
Simdi ne olursa olsun bekleyenim olacaksin biliyorum ama inanamiyorum…
Bilip de inanmamanin nasil oldugunu sorma bana…
Yine, ben anlatmasam da beni anlamana siginiyorum…
Sevme beni, korkuyorum…
O kadar uzun zaman beklentisiz, karsiliksiz sevdim ki insanlari
ve o kadar uzun zaman beklentisiz, karsiliksiz sevilmeyi bekledim ki,
artik yitirdim inancimi… Artik onlardan biri olmak için kendime ragmen kendimle cebellesirken çiktin karsima…
Sevme beni, kendime geri dönmemeliyim…
Sevme beni, korkuyorum…
Korkumdan yazmadim sana bunca zaman…
Korkumdan içimdesin… Ben’li cümleler olmasin satirlarinda….
Okuyunca içim içime sigmiyor…
Yansimami sende görmek yüregimi yakiyor…
Sen yazdikça, çok eskide kalan bir masal belli belirsiz benligime süzülüyor…
Sevme beni, korkuyorum… Simdi zamansizliklarimda boguluyorum…
Gereksiz mesguliyetler yarattim dünyevi istekler adina…
Kaçisimi kolaylastirsin diye önemli insan rollerine büründüm ahmakça…
Kendimi kandirip, kendimden kaçip kaybolmanin,
yok olmanin, hiç olmanin derdindeyim…
Ben" olarak tutunamiyorum…
Sevme beni, korkuyorum…
Sevme beni, "Beni sevme" derken içimi parçaliyorum, içime kaniyorum…
Sevme beni, hak etmiyorum…