25 Kasım, 2007

Yorgunum...

Yorgunum Yorgun Ey Hayat
Her sonbahar gelişinde dökülür yapraklar birer birer, her biri bir tarafa savrulur…
"Hazan mevsimi, doğanın da ölüm mevsimidir" derler…
"Elveda zamanı, hüzün mevsimi, ayrılık mevsimidir" derler.
Oysa ben mevsimler içerisinde en çok sonbaharı severdim bir zamanlar.
Uçurum kenarlarında açan sarı sarı çiçekleri bir de, çiçekler arasında.
Düşme tehlikesiyle de olsa uzanıp kokusunu içime çekerdim yudum yudum, nefes nefes... Hayatın bütün derinliğini, dinginliğini, gizini orada ve onlarda bulurdum...
Dalından ayrı düşen her yaprağın hüznünü yaşıyorum şimdi ey hayat!
Sararmış, gazel olmuş, solmuş ve rüzgarın önünde savrulan yaprakların hüznünü…
Gönlümde sonbahar rüzgarları esiyor, şarkılar daha bir içli çalıyor şimdi , gönlüm yorgun, gönlüm küs, gönlüm suskun...
Boğazımda düğüm düğüm hasret, bulut bulut gözlerimde çakıyor şimşekler...
Gurbetten gurbete savrulan insanların iç acısını duyuyorum
içimde her sonbahar gelince...
İçimden kopan her duygu kırıntısı yüreğime batıyor...
Yapraklar gibiyim ben de ey hayat, her sonbaharın gelişiyle beraber bende sonbaharı yaşıyorum, sonunda ilkbaharın müjdesi olsa da...
Ben hep güzdeyim...
Her baktığımda soluk sarı yapraklar gibi duruyor aynalarda ki yüzüm,
içim, dışım sonbahar ey hayat.
Bütün anılar yaprak yaprak sokaklara dökülmüş.
Kardan bir kefenle kocaman bir dağ gibi gelip oturmuş göğsümün üzerine hüzün...
Yorgunum, çok yorgun ey hayat, vefasız dünyanın ihaneti beni bitirdi...
Bilirim ne yapsamda bir sonbahar yaprağına yazgılıyım, değiştiremiyorum yazgımı...
Acılara, hüzünlere, sevdalara, sararmış yaprakların rüzgardan savruluşuna yazılmış adım neylersin.
Terkedilmiş evlerin hanelerine, yıpranmış defterlerin sayfalarına yazılmış adım...
Bilirim sonbaharların sarı kaderine yazılmış sonu hazin küçük bir öyküyüm ben,
kimselerin açıp okumadığı bir kitapta;
üzerine hüzün tozları serpilmiş kederli gecelerin sonbahar rüzgarlarıdır belki de;
bütün bu yaşadıklarım...
Ki, sonbahar yaprakları gibi dökülüp, dökülüp savrulup gidiyor ömrüm elimden...
Sonunda gücüm tükenip düşeceğim belki ya da
kendi yüreğimden taşınıp gideceğim kimsenin bilmediği,
ulaşamadığı, uğramadığı bir yüreğe...
Varsın karanlık geceler yokluğuma ağıt yaksın,
sahte sevgilerle avutsun hicranımı zaman...
Kaç yıldır ki, yaşamın uğramadığı mezarlıklar gibiyim, içime binlerce ölü gömülü.
Dolaşıp duruyorum ağaçların dökülmüş yaprakları arasında,
Bilmem bu kaçıncı çığlığımdır ey hayat, sesimi duyuramadığın .
Bilmem bu kaçıncı imdat...
Şimdi vurulmuş bir kuş kanadı gibi duygularım, sığınacağım dal da yok.
Yıpranmış, paralanmış eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm...
Her ihanet onulmaz bir yara açtı yüreğimde, ne yapsam durmuyor kanama.
Kahretsin...
İçimin yaşayan sevinçli yanını öldürdüler ey hayat,
hüzne bulandı her yanım,
Şimdi ihanetin kara bulutları kaplamış göğümü, güneşli günlere hasretim ey hayat...
Ellerine kapanıyorum şimdi, anla beni, al beni...
Bir sonbahar yaprağı gibi bekletme son yaprakta.
Bırak alıp götürsün beni sarı yapraklarıyla sonbahar rüzgarları,
yapraklar gibi savurup savurup götürsün uzaklara...
Bir varmış bir yokmuş diye başlar bütün masallar.
Ellerim soğuk şimdi üşüyorum, bedenim,dudaklarım buza dönmüş...
Yokumsa beni ey hayat, doğmamış gibi...
Sayki hiç yaşamadım, tatmadım, acıyı, ihaneti.
Masalım da olmadı sonu mutlulukla biten.
yorgunum ey hayat, yorgun...

Gözünü Sevdigim


Gözünü sevdigim,artik BITTI diyorsun.
Attin ateslere, baska köze gerek yok
Yakmadi hiçbir ates,gidisin kadar.
Akmadi hiçbir nehir, bakisin kadar.
Bizi sen bitirdin, hepsi bu kadar.
Baska nazarlara, göze gerek yok.
Kalmadi ask ile aramda bir bag.
Artik sarkilara, saza gerek yok.
Düslere kar yagdi,buz tuttu bir dag
Artik siirlere,söze gerek yok.
Kizginligin geçince,bagislarsin sandim.
Desene,bos yere umut bagladim.
Artik mutlusundur,sevin,beni aglattin.
Baska sevinçlere, hazza gerek yok
Soldurdun içimde bütün gülleri,
Yüzümde hiç bahar yaz birakmadin
Bitti dedigin o günden beri,
Gönlümde bir nagme,saz birakmadin.
Sen nasilsin dersinde dermiyim kötü?
Sesini duyupta dirilmez mi bu ölü?
Ah gönlümün sultani,ah mavi gülü!
Bana söyleyecek söz mü biraktin?